1 Haziran 2016 Çarşamba

HAZİRAN

Bu hazan, bu haziran...
sonra işte bir kaç çocuk daha bıraktık geride
ve gelecek günlere bir kaç şarkı yazdık
ortasında dökülen ipek, ağlayan nar, gülen ayva
üstümüzde kalpten kalbe yağan
ne yağması, ağlayan
bir ikindi yağmuru gibi kalakaldık
suyunda çocuklar, çamurunda çocuklar
güneşinde çocuklar, oynayıp ışıldadıkça
elbette tükenmeyecek hasret ve ümit
bir kudümün isyanı, bir kalemin yoldaşlığı
bir kağıdın odlardan od devşirmesi
ve her çocuğun yitirildiği yere bölünüp
bir uzun ağıda kesilmesine benzeyecek
elbette benzeyecek, hayat yakışsın
ve biz yakışalım diye hayata
benim gidenlerimden
ve yok ki aradıklarımdan başka
işte bir ilkyaz daha geçiverdi üstünden
ve eklendi geçip giden nice kışlara
anneler çığlığına saygıdan susmakta kumru
babaların dalıp gitmesi durdurmakta kumun telaşını
bir çocuk kaç yerinden vurulursa
nasıl koparılmışsa simurgun alev kanayan kanadı
bir soru, bin soru ve milyon yanıtsızlık
işte öyleyim bunca hayatsızlık
gibi kaldım bu cehennem ortasında
işte bir ilkyaz daha geçiverdi üstünden
ve eklendi geçip giden nice kışlara
ve bir temennidir öldürülen çocukların
elinden kopup karışan rüzgara
eklenen bir şarkıdır artık her hazirana
berkin nihavent, ethem caz mesela
kim demiş çocuklar ölür
kim demiş yaz bir hazan
biz o meseleyi çoktan çözdük
ol dileğim ve yok başka dileğim
sen beni
yalnız bırakma bu kavgada...
Haluk Isık
28 Mayıs 2014, direnYeryüzü